Yani şimdi meselâ Nihat Doğan gibi bir abimiz çıkıyor, “Bu kan dursun!” diye bağırıyor, fena mı ediyor? Ben de istiyorum Nihat Abi! Yani kanamalı hastayı almışız cankurtarana, damar yolu açılmış… Kan kaybı var tansiyon yeraltında seyrediyor. Ben istemez miyim bu an dursun?
Tam gün yasası konuşulurken bence Nihat Abi’ye de söz verilmeliydi. Çok büyük hata yapılmıştır! Kendisinden derhal özür dilenmelidir. Aaa! Bak ne geldi aklıma? Mesela şimdi Meşrutiyet üst geçitte bekleşen dilenci ağabeyler, ablalar var ya… Para yerine arada özür de dileseler, nasıl olur?
Şimdi Nihat Abi’yi küçümsediğimizi sananlar çıkacaktır! Ben biliyorum, çıkacaktır! Oysa biz gönlümüzü açmışız, bol isotlu-sarmısaklı arabeski ver Allah ver yemişiz. Yani bizim gibi samimi, delikanlı, iri kıllı adamların, Nihat Abi ile dalga geçmesi düşünülebilir mi? Bunu düşünenlerin iki cihanda alınları lekeli, dört cihanda boynuzları keçelidir ya! Aksini iddia edenin alnını karışlarım ya! Cebimde zaten devamlı hazır bir karış gezdiriyorum. Mina Yapı Marketten okunmuşundan aldım, çok da ucuzdu, dinarla da dolarla da satış yapıyor adamlar o kadar müttakiler yani, hamdolsun…
Yani benden bu kadar… Ya leyli tufeyli, şakka da şukka rakka da rukka yallah yallah, keellemyekûn ve mutta da mutta, men Dakka duka geliyorum beş Dakka!
Kafayı kıranların gittiği yerde bekliyorlar bizi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder