http://www.1v1y.com

15 Aralık 2011 Perşembe

Seksen Kurumlu Devri Âlem

Dön dolaş dünyayı gez dolaş bensiz! Amanın amanın! Süt içtim dilim yandı…
Bir zırvalık manifestosu yazmak bile  gıdımcık bir akıl gerektirir. Benim canım tereyağı akışkanlığında akıllı canımcık insanım. Ne bilge ve cesursun sen!
Öncelikle bir  grup insan üzerinde yapıldığından son derece şüphe duyduğumu söylemem gereken bir deney yapılmış.

Deneyde yağlı saçları ve kuru dudakları olan deneklerle  yağlı  elleri ve kuru ayakları olan denekler alınmış. (Belki Rus pazarından almışlardır, bilmiyorum. Ama orada her şeyin azıcık toptanı daha ucuz, onu biliyorum).
Daha sonra deneklere  hububat diyeti  verilmiş ve  gün boyu  masal dinletilmiş. Bir gruba da öylesine müzik dinletilmiş.

Şahsen kontrol grubu nedir bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Hayır üzerinde hiçbir şey yapmadığın, yapamayacağın, “Yaparsam Allah belâmı versin!” diye yemin edeceğin bir grubu zaten niye tutarsın?
Sonra asistanlardan birine telefon gelmiş, eve uydu takmaya geliyorlarmış da evle niye ilgilenmiyormuş. “Anne nasıl geleyim, çalışıyorum, biliyorsun..” demiş asistan, annesi de “ Oğlum ben size yıllarca saçımı süpürge etmedim mi? Bir dizi keyfim var zaten Desperet Havuzvayfı” kaçırıyorum şu kadarcık da mı değerim yok! Böhüüüğ!” diye ağlayınca birinci asistan ikinci asistana yerine bakmasını söylemiş. Öteki “ Peki!” demiş ama aslında hiç oralı değil. (Bence  muhtemelen İneboluluymuş. İnebolulu hemşehrilerim kızmasın, iyisi var, kötüsü  var…)

Eve varınca bir de ne görsün, uyducu yarın gelecekmiş. Neyse bizimki gönül rahatlığıyla  odasına döndüğünde bir de ne görsün?

Nişanlısı odasına gelmiş, çekirdek çitleyip deneklerle gır gır geçmiyor mu?
Bunun üzerine hububuat diyetinin saklı ve yağlı saçlı bireylerdeki   karaciğer düzeylerine etkisi konusunun araştırılması yarıda kalmış.

Hoca kürsüye gelince  çok kızmış, “Madem hoca benim! Üç kulhü bir elham okuyayım da, şer şerbetler şekirdeksinler!” demiş.

Ben İnebolulunun yalancısıyım. Ona ne mi  olmuş? O  o gün Call Of Duty’i ellinci  defadır bitirmenin sonsuz hazzıyla evine gitmiş.
 Daha benden ne istiyorsunuz kardeşim? Tarksak  “tarktı!” diyorsunuz, Tarkanlara kızmıyorsunuz. Ahanda size  Tarkansız akransız  bi şeyler,  dinleyin. Misafir umduğunu değil…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder