http://www.1v1y.com

15 Ağustos 2014 Cuma

Aman Takar Oğlan

Pilli Geğirtim Sakarlığına takan atamak işi Hilal Kelsoğana verildi. Hilal Kelsoğan Piskender Yaşa Tarikatina danışarak nasıl  osorulması gerektiğini  öğrendi.

O sırada Hilal Oğlan’ın mahalle arkadaşıyla bir kahvede bir ara kahve oynadığı  öğrenildi.  Mahalle arkadaşı Hilal Oğlan’ı iki mars bir ters etmek üzereyken  yakın borumaların arkadaşı ters yüz edip Pürt Tava Durumuna deri olarak bağışlayıp  sürecin beslenmesi için kullandığı öğrenildi.

Hazreti halife-i zui  zemzemin efendimizin bu olayı öğrenince KAŞİD elemanlarından, mahalleli çocuğun kaşınması için yalepte bulunduğu öğrenildi.

Benim bu gün yedi sekiz kitabım daha oldu. Ben doğurmadım ama birleri yazmış.  Kitapları evlat edinip edinemeyeceğimi öğrenmek için kinayet dişleri başkanlığını aradığımda  kitapların  kızlı erkekli saklanmaması gerektiğini söylediler. Dolayısıyla Mine G. Kırıkkanat ayvayı yedi. Çünkü bir kere  daha en başından kadın olduğu belli! Ayriyetten kapakta portresinin bulunması ile yüzünün üstünde görünen saçlarının Müslüman erkeklerin  husiyetlerini gıdıklayabileceği tehlikesi beni de ciddi  şekilde düşündürdü.

Arada bir günn tarifini versem mi diye düşünüyorum. Ne de olsa yazar kabızlığına karşın en güzel çare düzenli  yemek yemektir.

Nohutlu patlıcan solması:  Doal olarak birkaç tane patlıcan alıyorsunuz ama doldurmanız gerekenler onlar değil. Nohutları ki yaklaşık 250 grm kadar olacak, bir keseye doldurup haşlayacaksınız. Kıymayı kavurup yanına koyacaksınız. Tencereye domates koyacaksınız, onu pişireceksiniz. Kesedeki nohutlara ne olacak? Onların mukadderatına  zarife-i  kuyi hemzemin hazretleri efendimiz karar verecek.
-        
  Ya Ammar!
-          Ya Rubeyba!
-          Aşkito-i mücahidim, nasılsın?
-          Elhamdürillah iyiyim Nuruleyli gülgüleylim.
-          Ay ne güzel söylüyorsun! İçim bir hoş oluyor.
-          İçinin hoş olmasına zurna olurum. Oy oy oy!
-          Ay Ammar. Düriye’deki mücahitlere ben çok acıyorum ya.
-          Düriye mi?
-          Ya şu aşağıdaki şey yok mu?
-          Aşağıdaki derken…?
-          Aşağıda işte ya zaritadaki ülke var ya…
-          Haa Suriye!
-          Orası işte. Niye acıyorsun mücahitlere Rubeyba’m?
-          Şeyleri yokmuş ya hani?
-          Neyleri
-          Ay huriyeleri mi, Nuriyeleri mi ne? Ondan…
-          Cariye olmasın o?
-          Ha işte ondan! Ben de ondan olmak istiyorum ya… Elime tüfek alıp şey etmek istiyorum.
-          Rubeyba’m, vazgeç istersen seninle pikap ederiz biz.
-          Ay olur…

Tarkmayan sarkmayan şarkılarımızla yanınızdayız.