İyimserliğin şarkıcısı Dido'ya teşekkürler |
Gayet mülâyim ( o ne lo?) ve güzel kızımız evine yapıştırılan tahliye emrine aldırmaksızın şarkısını söyler vs vs vs..
Ev kutu kutu ve pek şirindir. Acımasız kapitalistler gelir ( ki şekilde görüldüğü gibi ağababaları olacak herif bir Japondur… Amerikalı’ların uzaylılardan sonra en çok korktuğu işgalci ulus…) evi yerle bir eder, falan filan…
Ayyyy daha şimdiden beynimize bir ağırlık çöktü di mi? Ne çok kelime, ne çok fikir falan yaaa!
Smart TV reklâmında saygıdeğer beyefendinin bir akıllı televizyondan tek beklentisinin maç izlemek olduğunu gördüğümüzde kendime iç kere “salak” demek ihtiyacı duydum.
Bugün neden bu kadar ciddiyim ben ya?
Kaktüslerim de şaşkın. Topilik olanı ötekilere dönerek “ İyice manyadı abi bu!” der gibi…
Çok ciddiyet cilde zarar verir. Beyin kelimesi bile midemi bulandırıyor yahu… Ne kötü değil mi? Iğğğğ!
Metroda elleriniz kollarınız boş olsun annem, neme lâzım? Mümkünse kafayı da boş tutmakta fayda var…
Bugün havamda değilim sevgili günlük. Havam da bende değil. Hava soğuk değil, yollarsa aşırı uzundu. Nerelere gittim, nerelerden geldim ben?
Kafası un mamulü, hububat ve kömür dilencisi, köşesiz halkım benim, canım milletim… Süngersi haysiyetinle nelere kadirsin sen… Kadrini götürdüğü yere git sen en iyisi.
Tarkan markan yok bizde hemşerim. Markanı başka yerde ara! Adam gibi bi şeyler dinle de belki biraz şekle girer beyin kabuğun. Ama sen meyveyi de kabuğunu soyarak yersin değil mi? Unutmuşum, kusura bakma…
İşte Dido’dan “Thank you”… Ve Teşekkürler Dido, güzel şeyler yaptığın için....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder