Şimdi…
Benim bu programdan şikâyetçiyim
abi… İçinde “yazdır” diye bir seçenek var.
Basıyorum, basıyortum hiçbir şey olduğu yok.
Abi kimseye yazdıramayacaksak bu
yazıları “yazdır” demenin ne anlamı var yahu? Halbusam bir tıkla şöyle cillop kıvamında bir blog yazısı çıkartsak
fena mı olur? Parasıyla değil mi kardeşim?
Ben diyorum ki sayın
vekillerimize konuyu iletelim, örgötlü gücümüzü kullanarak yazılmış blog yazısı temin edilmesi için diretelim!
Bakarsınız seçimlerde kapımıza bir çuval blog yazısı bırakılır.
Ondan geçtim… Valla ya… Soluma
sağıma baktım… Öyle yani yoksa başka
türlü değil yani… Kavşakta manyak sollama yapmanın manası yok… Manyağı sollarsanız
sorun yok… Belki de asıl sorun budur
Mutbua… Sen öyle diyorsan öyledir
muhterem…
Geçen gün karot falına baktırdım,
netice: 105682489 ama 10 üzerinden. Bende yükseklik korkusu var o bakımdan.
Küsurat mühim değil. Hayat para üstünü bağışlayabildiğiniz sürece Ercüment… Türkiye Ercümentler Federasyonu’ndan
dayak yemeyek şimdi abi…
Bir mesajın peşinden gidip de
bula bula partakal kabuğu bulmuş gibi oluyor musunuz siz de sevgili okurlarım?
Canlarım benim? Partal partal bakıp da otobüs durağına… Arabalarında tek
başlarına giden adamların aslında basbayağı yalnız olduklarını, şöyle kallavi
bir öfke ve şizoid köfte arası ekmek viskozitesinde akıp gittiklerini hiç
düşündünüz mü?
Ve neden bu kadar ciddileştiğimi…
Bilim adamlarını göreve
çağırıyorum ben ya… Kardeşim ne diye
böyle yazdınız beni ya? Ne güzel
yer gök muz bir memlekette yaşayıp gidiyordum ben ya… Burnuma falan da
muz tıkıp gülüp eğleniyordum. Sonra oy verince neden maymunlar cehennemine
düştük diye zayıflanıyorsunuz.
Diyet ekmeği, niyet ekmeği artık hangisini kabul ederseniz. Bak daha bir tane Katagonyaca
bilen piyangocumuz yok, yazık değil mi bu zillete?
300 kelime sınırına yaklaştık
sayın yolcular! Şimdi kemerlerinizi bağlayıp koltuğunuzu dikleştirip sırtınızı
kamburlaştırıp ossurun… Görptlek akış
kokusundan seperatif bulgurlara baktığımızda
artık zürk olmadığımız için çok
tükrediyorum.
Beyninin kıvrımlarına bulgur
kaçmış zoplitik kardeşlerim benim…
Neopolitik çağda ulaşıp ulaşabildiğin tek evrim halkası, halkalı şekerle
uyuşturulmak. Sen şimdi çok rahatsız oldun de mi?
Tarkmayan, sarkmayan şarkılarımızla gene buradayız ciciannem! Apandiste, faranjite bire bir, plebisite ikiye iki, Yakacık'a son üç kişi...
MFÖ abilerden gelsin mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder