Boş boş konuşup geyiğin dibine
çapa atıyoruz abi. Konuşmak deyince
kelimeleri bir nevi bubble gum duyarlılığında ağzımıza alıp şöyle iki çevirip
sonra tükürüyoruz, anladın mı çocuğum?
Yalnız yere tükürmemek lâzım, kuşlar ekmek sanıp yiyince gagaları yapışıyormuş, sonra açlıktan ölüyorlarmış...
Zaten mesele bu değil mi ya? "Mesele" mi dedim ben? İğrencim ya! Ya
Allah Bismillah, mazallah, maşallah falan!
Toplumsal içerikli eleştiri
mevkiinden makine dairesine tenzili rütbe oldum ben, kırk üç buçuk derece
ateşle yaktım kazanı, verdim gazı, verdim gazı!
USB2 girişten sonra 3'ü de çıktı
mı acaba? Hayır filmin bir yerinde kız erkeği öpeceği sırada patronu onu
öpüyor, o bakımdan... Kız sukut-u hayal âleminde tavşan kovalarken karşısına
kutu yaısı çıkmasın mı? Pis zihniyetliler ondan bahsetmiyoruz! çikolatadan
çıkan ayı bu dediğimiz!
Bir teknomarkete girince en çok
çalmasını istediğim müzik sanat müziği benim... Şöyle yatışalım, sakinleşelim,
kemik iliklerimiz ısınsın... sevgiye dostluğa açım ben, söyleyelim bir talimat verilsin,
dönerciler kapansın! Belki bir kısmı tinercidir, belli mi olur?
Sen okuyabildin mi yazıyı? Yoksa
dikkatin mi dağıldı ortasına gelemeden? Gülmüyorum ya ne gülüyorsun? Ben sana
kuruyor muyum?
Rubeyba ile Ammar'ın bugün izni
gelmiş, onu da alıp gitmişler... BUgün offum abi! yarın kısmetse stand bye! hep
good olacak değil ya? Tövbe estağfurllah-ı mazallah-ı şahanet-ül küblübeyn!
Tarkmayan sarkmayan şarkılarımızla sizinleyiz cici annem!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder