Bir büyük politikacımız Sarkozy Emmi’ye “Tarihi istismar etmeyin!” mealinde kükremiş… Çok takdir ettim!
Ettim de Dersim’de, memleketin askerinin kafasını kesen canilere haddini bildiren devlet büyüklerimize, “katil” diyen de aynı bakanın partisi değil miydi be yau? Sen cumhurbaşkanına, başbakanına “katil” dersen, elin oğlu demiş çok mu emice? Ne şirincek, cesur, atakan stratejik şeysin sen! Stratejin gibi gözlerinin derinliğinde boğulayım da gözlüklerin izin vermiyor…
Ay ne iğrenç oldum ben ya! Gene başladım pis pis politkaya di mi?
Ay Berkea ne yazıyo bu böyle pis pis?
Ne bilim kızım? Manyak işte yazar, yazar…
Emine Ün ablamız, sevgilisiyle el ele poz vermiş, “Halimizden memnunuz!” demiş. Ablacığım siz memnunsunuz da bakalım biz memnun muyuz sizin halinizden? Olan var, olmayan var… Gül benzinin açıktan belirdiği o ak bileklerini sen gösteriyon ama kulaklarından namus fışkıran bademcikler ne hale geliyo, biliyon mu?
Ben diyom ki… Hökümat ferman buyursun, erkek badem ağaçlarının dalına namusometre takılsın. Kiminki “biiip!” ederse baktığı cins-i lâtifin üstü muşambayla örtülüp dışarı çıkarılsın. Nasıl teklif ama?
Gerçi sen kulağını her gün temizlettiriyorsun ama biz gene de senin caiz zevkinden farklı, tarkmayan sarkozmayan bir şeyler çalalım e mi hububat nationım benim?!
Gerçi sen kulağını her gün temizlettiriyorsun ama biz gene de senin caiz zevkinden farklı, tarkmayan sarkozmayan bir şeyler çalalım e mi hububat nationım benim?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder