http://www.1v1y.com

31 Mart 2013 Pazar

Radyoların Don Lastiği


Ne zamandır ancak telefondan  blog yazıyorum. Bu aslında telefonu verimli kullanmak arzusundan kaynaklanıyor.

Bir de dağda, bayırda dolaşırken “Ha!” deyince halaya duruverebilmenin o engin hazzıyla öpüşen bir şey…

Telefonda blog yazmanın sakıncası fazla kelime kullanamamak oluyor. “Neden?” diye soracak olursanız “Sana ne birader?” derim ama demeyeceğim. Çünkü benim parmak ölçüme göre bir akıllı telefon klavyesi henüz icat edilmemiş! İnanabiliyor musunuz? Ben de inanamadım! Bu durumda ben inananlardan olmuyor muyum?

Zükümbete inanmayan safirlerden mi oluyorum lan şimdi ben? Takanlarımızın her gün bir  hikmet  yumurtlayıp  böklü  çözümlerle  hiç kimsenin  dünkü halinin ne olduğunu  hatırlayamadığı bundan sonra da asla keskisi gibi olamayacağı bir peroksidal  kanırtma  piyasasında ne  idmanlı olabilirsin ne de safir. Bugün doğru dediğine yarın düzlem dersen sana nasıl  güveneyim zirader?

Yallah yallah bikinili serbok yabadabadadullah! Amanın da amanın! Yamanın da yamanın!

Kafayı mı kırdık? Hışşşş! Ayıp oluyor bak koskoca Napolleon sırada bekliyor! Herif zilli bin dişiyle talk pudrası savaşı verecekmiş! Bir koyup beş eğilecekmişsin! Öyle diyollar!

Danakasadan pürkü kaldırıp yerine pürtü koyacağız böylece herkes pürküt pürküt tosuracak!

Bizim oğlan gene davulları aldı arka odadan! Ya bu oğlan da tosurdu mu fena tosuruyor ne yapsak ki? “Takıladamlar” arasına mı yollasak takılsa biraz? Valla hepsinden daha iyi “Lütfen” ve “ teşekkür ederim!” diyor.

Rubeyba ile Ammar nereye mi gitti? Zümredelermiş duyduğum kadarıyla.  Gelirler yakında!

Yallah yallah bikobidik serbok yabadabadullah!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder