Tasama zürütmenin emrindeydi her zaman abi. Tasınınca
zürttürüyorduk o oluyordu. Hatta “Tasıma
suyla değirmen dönmez…” diye bir de lâf var…
Tasıyıcı organın zürütmeye
etkileri konusunda mikrobiyolojik karıştırmaları şettirip sürece sokularak
ıslak mendille silinmelidir.
Koplumun kütük kesimlerini tatmin etmiyorsanız pinarın
dalları bir “Tarafınıza” şeyedebilir.
Tarafdar olup da tarafbol olmazsanız
domokratik kazınımlar midenizin döner ekmek resptörlerinize cortidinik
bağlanabilir.
Şahsen döner ekmekte turşunun ne
yerinin olduğunu ben çok merak ediyorum. Bu bana azıcık New York kokan bir hot
dog şopurtukluğu gibi geliyor bana.
Bu şekilde bademli yağdanlığa
damarikan cavurluğu sokuşturmak gayreti içinde olanların bu
gayretlerinde başarızlık içinde olmaları için elimizden geleni tasama türütme
ve kargı organlarımızla yapmak gayreti içinde olmamız gerektiğinin içinde
olduğumuzu açıkça böğürüyorum.
Geçen hafta Türkiye’de kadının
dürümü konusunda son derece güzel
ve aydınlatıcı bir kürek yaşandı. Kadınlarımız o kadar muhtereme ki evin
dışında güneşten, yağmurdan, çamurdan yıpranmasına gönlümüz razı değil. Saçlarının bir teline zarar gelirse, koparak kırılmalara karşı dayak proteinli tampuan kullanmak, yumuşak firksiyon ve
öğütlü böğrülce kullanımıyla giderilebilir diye düşünüyorum. Ve kadınlarımızı
kebapçıya gitmeye teşvik etmek gayreti
içinde olanların bu gayretlerini asla onaylamadığımızı belirtmek ihtiyacı
içinde olduğumuzu açıkça söylüyorum.
Neyse epey gevezelik ettik. Bulgur beyinli zümmetime,
kömürlü gaz alıcıl verip tarkmayan,
sarkmayan şarkılarımla hepinizi şöpüyorum dibiş annem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder