http://www.1v1y.com

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Savurma Koydum Tasa Kız Annem


Aman Meleke’m kavur balıkları! Tirinaynom tiri naynom! Balık kavrulur mu lan? Demek balık kavurması da oluyormuş? Olay şu: Balığı kavurursak kurban etini ne yapmak icap eder?

Zaten kurban etinin buğulamasının mı yoksa  durulamasının mı daha  proteinli olduğu sorusu benim yıllardır kafamı kurcalar. Kafamı öyle kurcaladı ki en sonunda kafam yalama oldu, akıl fikir falan tutmaz oldu yane…

Altı fırın üstü şişhane binalar bu yüzden hemen yıkılmış… Neden bey ağabeycim? Şundan dolayı… Fırın fırın üstüne kurdum binayı olunca fırın gece gündüz çalıştığından binayı ısıtıp kurutuyormuş. Betonu gevretiyor yani. O yüzden motorun su kaynatmaması için bence fazla kitap mitap da okumamak lazım sonra beyin gevremesinden  “cömterek” oluruz maazallah!

Cömterek bir tür sindirim kanalı bozukluğu… Zaten hangisi değil ki değil mi?

İşbu sebepten bu akdin tanziminde karşılaşılması muhtemel husumetlerde Bingazi mahkemeleri yetkilidir. Hacı Kemkem arası  salatalıklı demokrasi… Bir de parmak arası terlik, üzerine ketçap dökünce muhteşem yeniyor… Ama parmağın kimin parmağı olduğu mühim!  Ay gene iğrenç iğrenç ciddileştim ben ya!

-         - Usame!
-          Efendim Ruveydacığ’ım?
-         - Bu gene iğrenç  iğrenç poliptik konuşuyor yaaaa!
-          De mi de mi de mi? Hakkaten iğrenç konuşuyor nur-u lisateyül lebelebetül gulguleylim benim!
-         - Ay çok romantik oluyorsun böyle mübarek şeyler söyleyince Usame!
-          De mi, de mi, demi?
-         - De, de, de… Ahkahkkahkihül mürüdümeytül şukaddes!…


Bir de tarkmayan sarkmayan bi şarkı koyalım mı?


Babalar gibi bir filmin babalar gibi müziği: Huzurlarınızda "Paris'ten Sevgilerle"

2 yorum: