Hayat devam ediyor, arkadaş. Tüm dünya üstüne geliyor, sen inadına yıkılmadın ayaktasın. On beşlik kızını 70lik dedeye veriyon, bir şekilde kimseye yaranamıyon evini ,işini yakıp yıkıyorlar, her kes tek eşinden veryansın ederken sen 2 karının dırdırını çekiyon, evde huzur yok, işte para yok, bağırıyon, çağırıyon ama yine de yaşıyon. Ali Rıza Bey Ali Rıza olalı böyle çile, böyle mezalim görmedi anam. Bu nasıl bir hayatdır? Devam ediyor, sen devam etmemesi için dua edecen her bölüm, her bölüm...
Bizim millet kebabı sever, acıyı sever, ağlamayı sever...Ama her gün yenmez ki kebap...Her gün, her öğün biber acısı da usandırır. Her gün ağlamaktan da sıkılır insan bir yerde. Yıkılmadım ayaktayım tripleri sinema filmlerinde çok hoşşşş. 1-2 saat ağlıyorsun, ohhhh içini döküp rahatlıyorsun. Ama dizi olunca iş değişiyor, her hafta, her hafta birbirile konuşmaktan aciz insanların duygusal felsefi monologları insanı depresyona itiyor vallahi...Acıyı seviyoz da, bu kadar değil.... Ne bileyim, bu dizilerdeki insanlar hiç mi mutlu olmaz ya? Seyirciye de yazık ama...Bir çeşit kebapçı tekniği sanırım, acısı bol olunca tadının farkına varamıyon etin...Aynı kural diziye yansımış galiba...Neyse, bunalıma girdiydim de sizlerle paylaşayım dedim. Hem reklamın iyisi, kötüsü de olmazımış...Dolayısıyla eleştirimiz bir çeşit reklam da oldu.
Adetteniş şarkı sunmak tatlı niyetine. Acılı kebabın üstüne şöööööle kaymaklı kadayıf iyi gider. Fakat şimdi kebap veya kadayıf üzerine şarkı yayınlasam yönetici aforoz eder beni...En iyisi acıklı bir şey yollayayım
size...
size...
Süper yazı, süper şarkı! Ayarsız sen iyi ayar tutturdun ha tükânda! Tahtımda mı gözün var ne? :))))) Severek izliyoz!
YanıtlaSilEstağfurullah , Hocam... Teşekkürler ederim
Sil