Kaştakanımız yeni kol haritasının
hazır olduğunu söyledi. Böylece Van’dan Lüleburgaz’a gidişlerde Adana otosolu
kullanılabilecekmiş. Neden böyle bir güzergâh belirlendiğini soran gazetecilere
kaşçatan: “ Duble rakı
içiyorsunuz da duble yoldan neden geçmiyorsunuz” diye cevap verdi.
Soruya cevap veren gazeteci “Anadan
geçiliyor, yardan geçilmiyor, sayın kaştakanımız!” dedi.
Mahalle bakkalımız dükkâna
baklava getirerek çorap satışlarındaki düşüşü
tedavi edeceğini beyan etti. Bu duruma gülen tosbağaların üstüne saldıran Postman
Ocakları üyeleri “Kevin Bizim canımız
feda olsun kanımız” diye slogan attı. Atılan sloganlardan başı yarılan bir
emekli şikâyetçi oldu.
Şahsen ben de artık dirençli beş
kilomu nasıl vereceğimi ciddi ciddi düşünüyorum. Beş kilonun “Biz buradan
gitmeyiz!” tarzındaki inadı için BOKEPE ilçe
başkanlığına müracaat etmyi de düşünüyorum. Düşündükçe içim bir hoş
oluyor.
İçim hoş olduğu için
kaştakanımızın “ Ekonomi para değil. Ama bulursun karayı kaparsın parayı. Asıl
ekonomi, üremedir, karınıza sarılın ki
silahınıza şey ettiğinizde şey etmenin
süreçleri konusunda katkı sunan zortlar gibi
zırt olmayın” dedi.
Yabancı yatırımcılara hitaben ise “Vallahi
billahi size yan bakmayacağız. N’olur
gelin kaptırım yapın.” Dedi.
-
Esselamualeykum Rubeyba’m!
-
Ve aleykumesselam Ya Ammar! Nerelerdeydin?
-
Kırac’a kadar çıkmıştım.
-
Kimleri gördün?
-
Melek oradaydı, Cebrail, Mikail, Erkan,
İsmail falan oradaydılar. Okey
kurmuşlardı, ben de yanladım.
-
Demek Melek de oradaydı….
-
Ya Rubeyba’m onun güzelliği nedir ki seninkinin
yanında ? Neden kıskandın böyle ey ruh-i lüblübeyi güllüteyini guleybim a zevdane kovdere-i zortzortem.
-
Ay bana böyle yarı Pırtça seslendiğinde içim bir tuhaf oluyor. Güreş
öyle güzel yürüyordu ki niye kesildi
bilmem?
-
Boş ver bu siyasetleri mırmırım.
-
Ay öyle deme Ammar, içim bir tuhaf oluyor.
-
İçini zerdeli pilâv yaparım senin.
-
Yap Ammar’ım, yap!
-
İyi bari… Ya Allah!
Tarkmayan, sarkmayan beyinler için "düzeyli" bir öneri... Dinleyiverin gari!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder