Çay yarım kalıyor bardakta ya…
İçin içini yiyor, içli köfte gibi
oluyorsun o zaman. Oy anam oy! İçimde bir demli çay ciddiyeti kımı kımıl kımıl
zararlısı mübarek!
Battaniyem köşede bekâr evi gibi
duruyor.
Kendimi kemirgen gibi
hissediyorum. Kemir kemir içimi kemiriyorum. Bugün hakikaten tuhaf bir
melankoliden mustaribim muhterem.
Birazdan “Lie To me” var.
Ama içimdeki içimin en büyük
sebebi hamile kalmak korkusu… Öyle demeyin muhterem. İlim çok ilerledi.
Kılemaya bir soruyorsun, seni ters yüz ediyor, çarpılıyorsun maazallah!
Hayır hamile kalamam zaten de… Kalırsak
göbeği nerede bırakacağız?
“Annem sen evde kal… Biz babanla bir tur
atalım, babanın arabasıyla tabii..” deyip de evde mi bıraksak ?
Evde bıraktık diyelim ya tutup da
çocuk reklamlara bakarsa? Maazallah bir kanatlı ped reklamı görüp de kendini
arı fala sanmaya başlarsa?
Bunların lolipoptik singual
porteksteki kıble sensörleri çok
duyarlı! Bir model çıkarmışlar, tosurmuyormuş!
Sabah beri ben de neyi
kemireceğimi şaşırdım. Dişlerim kaşınıyor. Buzdolabına baktım, faiz kobisi kalmış mı diye kalmamış. Meyve suyu
vardı onun yerine o da diş taşı yapıyor mu yapmıyor mu hiç bilmiyorum ki? Sonra
diş taşının acaba nelisi makbul ve caiz? Yani bir de böyle bir sorun var.
Ama şahsen ben sorun yaratan bir
kemirgenler lobisinin içinde olmak gayreti içinde olanların içinde olmadığım
gibi içinde olmayıp da olmak istiyormuş gibi yapanların içinde olmak gayretin
içinde de değilim!
Bu memleket normalliği getiren,
Allah bir milyon kere elindeki pala ile kaşımızı gözümüzü düzeltmek içine
kendini yırtmak gayreti içinde olan kardeşlerimizin razı olsun; tencereli,
tavalı saldırganlarca taciz gayreti içinde olunması gayretini kesinlikle büzüm
türecine bir katkı olarak görmediğimi de
buradan açık söylüyorum!
Zaten sultan Tapo ile konuştuk,
koklaştık. Aslında konuştuğunda bir şey anlaşılmadığından daha ziyade
koklaştık. İçimiz bir hoş oldu. Çok zübarek bir tosuruğu var! İnancın
olsun oda-i hümayunu kitap dolu! Okumuş adam ne de olsa…
Tabii öyle zübarek bir adamla
oturup şöyle Marmara’ya karşı çay içmek
de çok güzel oluyor. Jandarmaya sesleniyor : “Hışt la Memocan! Bize iki çay kap
aslan parçası!” diye… “Mehmetin” pırtçası “memo” ya o bakımdan… Düzüm sürecinde
cenderme evlâtlarımız da kırmamak için “Emret tapo Abi!” diyerek koşturuyorlar.
Bir sevgi balesi yaratmış çevresinde, o kadar muhterem bir insan!
Damına billboard çaktığım güzel
insan!