Pilli Geğirtim Sakarlığına takan
atamak işi Hilal Kelsoğana verildi. Hilal Kelsoğan Piskender Yaşa Tarikatina
danışarak nasıl osorulması
gerektiğini öğrendi.
O sırada Hilal Oğlan’ın mahalle
arkadaşıyla bir kahvede bir ara kahve oynadığı
öğrenildi. Mahalle arkadaşı Hilal
Oğlan’ı iki mars bir ters etmek üzereyken
yakın borumaların arkadaşı ters yüz edip Pürt Tava Durumuna deri olarak
bağışlayıp sürecin beslenmesi için
kullandığı öğrenildi.
Hazreti halife-i zui zemzemin efendimizin bu olayı öğrenince KAŞİD
elemanlarından, mahalleli çocuğun kaşınması için yalepte bulunduğu öğrenildi.
Benim bu gün yedi sekiz kitabım
daha oldu. Ben doğurmadım ama birleri yazmış.
Kitapları evlat edinip edinemeyeceğimi öğrenmek için kinayet dişleri
başkanlığını aradığımda kitapların kızlı erkekli saklanmaması gerektiğini
söylediler. Dolayısıyla Mine G. Kırıkkanat ayvayı yedi. Çünkü bir kere daha en başından kadın olduğu belli!
Ayriyetten kapakta portresinin bulunması ile yüzünün üstünde görünen saçlarının
Müslüman erkeklerin husiyetlerini
gıdıklayabileceği tehlikesi beni de ciddi
şekilde düşündürdü.
Arada bir günn tarifini versem mi
diye düşünüyorum. Ne de olsa yazar kabızlığına karşın en güzel çare
düzenli yemek yemektir.
Nohutlu patlıcan solması: Doal olarak birkaç tane patlıcan alıyorsunuz
ama doldurmanız gerekenler onlar değil. Nohutları ki yaklaşık 250 grm kadar
olacak, bir keseye doldurup haşlayacaksınız. Kıymayı kavurup yanına
koyacaksınız. Tencereye domates koyacaksınız, onu pişireceksiniz. Kesedeki
nohutlara ne olacak? Onların mukadderatına
zarife-i kuyi hemzemin hazretleri
efendimiz karar verecek.
-
Ya Ammar!
-
Ya Rubeyba!
-
Aşkito-i mücahidim, nasılsın?
-
Elhamdürillah iyiyim Nuruleyli gülgüleylim.
-
Ay ne güzel söylüyorsun! İçim bir hoş oluyor.
-
İçinin hoş olmasına zurna olurum. Oy oy oy!
-
Ay Ammar. Düriye’deki mücahitlere ben çok
acıyorum ya.
-
Düriye mi?
-
Ya şu aşağıdaki şey yok mu?
-
Aşağıdaki derken…?
-
Aşağıda işte ya zaritadaki ülke var ya…
-
Haa Suriye!
-
Orası işte. Niye acıyorsun mücahitlere Rubeyba’m?
-
Şeyleri yokmuş ya hani?
-
Neyleri
-
Ay huriyeleri mi, Nuriyeleri mi ne? Ondan…
-
Cariye olmasın o?
-
Ha işte ondan! Ben de ondan olmak istiyorum ya…
Elime tüfek alıp şey etmek istiyorum.
-
Rubeyba’m, vazgeç istersen seninle pikap ederiz
biz.
-
Ay olur…
Tarkmayan sarkmayan şarkılarımızla yanınızdayız.
Tarkmayan sarkmayan şarkılarımızla yanınızdayız.